15 Mart 2014 Cumartesi

Acılar Labirenti

Alaska'nın Peşinde adlı kitabı okudum. Kitapta sorulan soru "Labirentten nasıl çıkarız?" işte bunu düşündüm.
Ve vet bu labirent öncelikle bence bizim hayatımız ve bizi bu labirentte koşturan pişmanlık ve acılarımız biz onlardan kaçmaya çalışıyoruz ama boşuna bir çaba bu labirentten kaçış yolumuz yok.Ölüm haricinde.
Bu labirentten çıkamayız acı her an yanımızda o labirent bizim hayatımız. Acıdan kaçabildiğimiz anlarda mutlu oluyoruz. Ama ne olursa olsun acı her zaman yakalıyor. Yunan mitolojisine göre acı tanrıçası 12 yunan tanrısı ve titanlardan ve bilmediğim başka tanrılardan önce gelmiştir. Acının her zaman var olduğunun başka bir göstergesidir. Ve hayat bitince labirentte biter ve acı gelmeyi bırakır.

KİTAP YORUMUM
Öncelikle John Green harika bir yazar bildiğimiz üzere. Kitap çoğu kitapta bulduğumuz polyannacılık oynayan karakterlerden yoksun bu güzel bir şey yani her zaman mutlu son diye bir şey yoktur. Ve herkesin hayatı çok güzel değil. Kitap güzeldi özellikle Alaska'nın tavırları ve sözleri tamamen harikaydı. İçeriğini okuyunca zaten sizde harika olduğunu anlarsınız. Ben sadece sonunda Tıknaz'ın yazdığı o kısımdaki bazı sözcükleri anlayamadım yani sonu bana anlamsız gibi geldi. Yani büyük ihtimal büyük güzel ya da kötü bir şekilde bir patlama yaratmadığı için olsa gerek. Yani sözler güzeldi ama nerde bunun güzel büyük bir sonu.

Neyse yine de kitap insanları kendine bağlıyor.